Duanın gücü
Umre için Mekke'deydim. Sabah namazını Kâbe'nin etrafında kılmak için çok erken kalkıp gitmek lazımdı. Kabe’yi karşınıza alıp namaz kılmanın huzuru başkadır. Namazı beklerken Kabe’yi seyre dalıyordum. Az çok İslam tarihini bildiğimden dolayı Peygamber Efendimizi gözümde canlandırıyordum. Şurada şöyle yapmıştı, burada böyle yapmıştı…şeklinde tefekküre dalıyordum. O esnada eski çalıştığım görev yerindeki bir kızımızın mesajı geldi. Mesaj şöyleydi: “Müdür bey; evlendim ancak bir türlü çocuk sahibi olamadım. Hamile kaldığımda hep sorun oluyor. Bana dua eder misiniz?” O anda gönülden ve yürekten Kabe’nin Rabbine (Allah) yakardım. Umre bitti. Döndük. Onu unutmuştum. Yaklaşık 10 ay sonra bana bir mesaj yolladı: Hamdolsun bebeğim bir aylık oldu… *** “Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde dua edenin dileğine karşılık veririm. Şu halde benim davetime gelsinler ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulabilsinler.” (Bakara: 186) Bu muhteşem ay...