Köpeğin kuyruğu mu, sakalın mı...
Kader bizim bedenimizi cılız yaptığı halde, sonsuzluğa dönük planlar kurmaktan geri durmayız. İnsanın yaşayabileceği ömür ne kadar uzun olursa olsun, gözümüzü hiçbir zenginlik, mevki doyurmadığından umutlarımızla doldururuz yaşamımızı. Böyle bir umuttan daha utanç verici, daha budalaca bir şey var mıdır? Çünkü her gün biraz daha yaklaşıyoruz son güne…her saat, bir gün içine düşeceğimiz yere doğru itiyor bizi. Gelecek dediğim şey şu anda olup bitmektedir, geleceğin büyük bir parçası geçip gitmiştir artık. Çünkü yaşadığımız zaman yaşamdan önce olduğumuz yere ulaşmıştır. O halde, her geçen gün bizi yavaş yavaş ölüme götürdüğüne göre, o son günden korkmakla hata ediyoruz. Bizi göçüren o son adım, bizi bitkinleştiren adım değildir ki; bize göçtüğümüzü açıklar sadece. Son gün ölüme varır, her gün de gitgide daha yaklaşmaktaydı zaten! (Seneca) Yaşamımda hatırladığım kadarıyla en hızlı geçen süre -şimdilik 50- 60 yaş aralığıdır. Nasıl başladığını, nasıl bittiğini anlayamadım. As...