Kayıtlar

Ağustos, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Musibetteki Nimet

     Yetmişine dayanmış yaşlı bir çift varmış. Bir sabah yaşlı adam eşine: “Hazırlan, kadıya gidip boşanacağız.” demiş. Kadın: “Aklını mı yitirdin bey?” demiş. Yaşlı adam: “Hayır, aklımı yitirmedim. Boşanmamız gerek,” deyip kestirip atmış. Hazırlanıp kapıdan çıkmışlar. Yaşlı adam daha kapıdan adımını atar atmaz kapı eşiğine takılıp düşmüş. Ayağa kalkarken eşine: “Kadıya gitmeye gerek kalmadı dönelim,” demiş. Yaşlı kadın: “Tahmin ettiğim gibi aklını yitirdin sen.” demiş. Yaşlı adam ona şöyle cevap vermiş: “Hanım aklımı yitirmedim. Lakin altı aydır bize olumsuz hiçbir şey olmadı. En ufak bir baş ağrısı dahi geçirmedik. Bunun sebebini düşündüm. Sonra Allah’ın bizi unuttuğu yani bizden yüz çevirdiği kanaatine ulaştım. Biz büyük bir kabahat işlemişiz ki Allah bizden yüz çevirdi. Bundan dolayı boşanma kararı verdim. Ancak kapıdan çıkıp eşiğe takılıp düşünce, Allah’ın bizden yüz çevirmediğini gördüm.”       Eskiler musibetlere bu gözle bakardı. Mardin’de başa...

Oku!

Hangi amaçla kitap okuyorsun, söyle bana. Çünkü amacın sadece hoş vakit geçirmek veya bilgi edinmekse, ahmaklık ediyorsun ve çaba harcamıyorsun demektir. Kitap okumanın asıl amacı mutlu ve huzurlu bir yaşama kavuşmak değil de nedir? Eğer mutlu ve huzurlu bir yaşam sağlamıyorsa, kitap okumanın sana ne faydası vardır? Bütün gece okuyor olsan bile hangi amaçla okuduğun önemlidir.  Eğer itibar için okuyor ve yazıyorsan, itibar düşkünü olduğunu söylerim. Eğer bunu para için yapıyorsan, para düşkünü olduğunu söylerim. Eğer öğrenme sevdası için yapıyorsan, öğrenme sevdalısı olduğunu söylerim. Eğer zihnini doğayla uyumlu kılmak ve hayatını o şekilde geçirmek için yapıyorsan, işte ancak o zaman çalışkan olduğunu söyleyebilirim. Epiktetos   Bu yazımızda Kur'an'ın ilk emrine değineceğiz.      Elli yıldır kitap okurum. Son yıllarda felsefeye ağırlık verdim. Felsefe lafını duyunca insanların çoğu ürküyor; ben de öyleydim. Sizin aklınıza muhtemelen şu soru akla gelebilir: P...

Sizi Allah’a şikâyet edeceğim!

       Mazlum, zulme ve haksızlığa uğramış; hakkı gasp edilmiş, ezilmiş, zayıf ve hakkını arayamayan kimseye denir. Mazlumun sessiz kalması zulme rıza göstermesinden değil, gücü yetmediğindendir. Zalim kişinin kibri, başını önüne eğip giden mazlumun çoğu zaman görülmesine engel teşkil eder. Oysa mazlumun içi kan ağlamaktadır. Akan kan içe aktığı için zalim farkına varmaz. Farkına varsa da bir şey değişeceğini sanmıyorum çünkü bu manzarayı tahlil edemeyecek kadar kalbi katılaşmıştır. Yapılan zulmün neticesi bununla da bitmez, zulme -hakarete uğrayan kimse evine gidince onu kapıda karşılayan minicik bebeğinin , eşinin farkına varmaz bile… Evde onların normal zamanlarda hiç tepki görmeyecek davranışlarına karşı lüzumundan fazla tepki gösterip; onları istemeyerek de olsa incitir. Bu kez zalimin hanesine o masum eş ve çocuğunun yükü de biner. Bir zaman sonra Allah’ın intikam zamanı gelir. Yaptıklarını unuttuğu yetmiyormuş gibi bunları unutmayan bir Allah olduğunu da unut...

Dilbaz

  Yaldızlı sözlerle erdem bağdaşamaz. Konfüçyüs Bir Arap atasözü mealen şöyledir: “Dilbaz, yani güzel söz söyleyen, konuşmasıyla ikna eden kişi gerçekte üreten kişiyi geçer.” Yani gerçekte güzel işler yapıp, dile getiremeyen kişiye karşı gerçekte iş yapmayıp, diliyle insanları etkileyen kişi galip gelir. Bazı dilbazlar,  bu yeteneklerini kötüye kullanma eğilimindedirler. Bu yeteneklerini yalanlarla süsledikleri zaman tehlike  baş gösterir. Yalan her zaman kötü değildir. Araştırmacı Bryant’a göre üç tür yalan vardır. Gerçek yalan, beyaz yalan ve gri yalan. Gerçek yalan: Kötü niyetli ve aldatıcıdır; vahim sonuçlar doğurabilir. Yalan söyleyenin kendisine faydası vardır. İçinde gerçeklik barındırmaz ve kabul edilemez.  Beyaz yalan: Hilesiz ve iyi niyetle söylenir. Başkasını üzüntüden, sıkıntıdan, olumsuzluktan kurtarma amacıyla söylenen genel olarak başkasının yararını göz önünde bulunduran, doğru olmayan ifadelerdir. Sonuç zararsızdır. Karşı tarafı koruyucu özelliği v...