İslam’da Dua ve Kader İlişkisi: İrade, Teslimiyet ve İlahi Hikmet
İslam inancının temel taşlarından biri olan kader, Allah’ın sonsuz bilgisiyle her şeyi kuşattığı ve zamanı geldiğinde gerçekleşen ilahi planı ifade eder. Dua ise kulun bu büyük plan karşısında acziyetini, iradesini ve umudunu Rabbine sunmasıdır. "Her şey önceden belirlenmişse, dua etmenin anlamı nedir?" diye düşünülebilir. Ancak İslam âlimleri, kader ve duanın aslında bir bütün olduğunu, insanın sorumluluğu ile Allah’ın kudreti arasında mükemmel bir denge kurduğunu vurgular. Kader ve Duanın Yeri Kader, Allah’ın geçmişte olanları, şimdi yaşananları ve gelecekte olacakları sonsuz bilgisiyle kuşatması, dilemesi ve yaratmasıdır . Bu anlayış, insanın iradesini ortadan kaldıran bir 'kadercilik' şeklinde yorumlanmamalıdır. Kur’an’da yer alan "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır" (Necm Suresi, 39) ifadesi, insanın eylemlerinden sorumlu olduğunu açıkça belirtir. Dolayısıyla dua, insanın özgür iradesini kullanarak Allah’a yönelmesinin en güzel yansıma...