Kayıtlar

Nisan, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Utanmazsan dilediğini yap!

Resim
    Utanmazsan dilediğini yap!                                        Hadis   “Çocuklara altından çok, utanma duygusu bırakmak gerekir. Yaşlılar utanmadığı zaman, gençler de zorunlu olarak arsız olurlar; nitekim, gençlere ve aynı zamanda yetişkinlere verilecek en iyi eğitim, öğüt vermek değil, başkasına öğütlediğimiz şeyleri yaşam boyunca uyguladığımızı göstermektir.”   Platon   Platon, MÖ 427 - 347 yılları arasında yaşamış bir filozoftur. Yani günümüzden yaklaşık olarak 2450 yıl önce yaşamıştır. Yukarıdaki sözünü “Yasalar” adlı kitabından aldım. Demek ki 2450 yıl önce de aynı ahlaki sorunlarla yaşıyoruz. Bu sorunları neden bu kadar yıl geçmiş olmasına rağmen hala yaşıyor ve tartışıyoruz? Bunun elbette bir sebebi olmalı. Ağaç yaşken eğilir, atasözü bu sebeplerden...

Verme eylemine şart koşmak!

  “Çocukluğunda Thelma'ya büyük ihtimam gösteren Alman bir kâhya kadını hatırlamıştı. "Bertha! Ah, onu nasıl da özlemişim," dedi hasretle. Onu yıllardır hiç aklından geçirmemişti. "Karşılığında ona verecek hiçbir şeyim yokken bana karşı neden o kadar cömert davranırdı acaba?" diye hayret etti.” Joel Kovel'in History and Spirit (Tarih ve Tin) adlı kitabında yaptığı ayrıma göre, verme eylemi birbiriyle bağlantılı iki kaynakla ilintili olabilir: Egocu veriş ve ruhtan veriş. Egocu veriş itibar, övgü, hayranlık, ölümsüzlük kazançları elde etmek amacıyla vermektir, yani verme eylemine şartlar koşar. Ruhtan verişse tam tersine, şartlar ve beklentiler gibi yüklerden muaftır. Bu veriş, Bertha'nın veriş şeklidir. (Huzurlu Yaşama Sanatı)   Uzun yıllar önce camiden çıkarken para yardımı yapmak istedim. Cebimden küçük olmayan bir parayı çıkardım. Tam para atılan kutunun yanından geçerken elimdeki parayı birilerinin görmesini istedim. Çünkü hatırı sayılır...

Teşekkür bekliyorsan iyilik yapma!..

             İyilik, sözlükte hiçbir karşılık beklemeksizin yapılan yardım olarak tanımlanır. Gerçek iyilikte ihlas vardır, samimiyet vardır. “Karşılık beklenerek yapılan iyilik, iyilik değil tefeciliktir” diyor Nevzat Tarhan. Maalesef toplum gitgide yozlaşıyor. Böyle giderse bugünler iyi halimiz olarak hatırlanacak. Mesela toplum için kötü olan pek çok kişi vardır ki sırf bize “iyi” oldukları için seviyor ve savunuyoruz. Uyarılınca da “Ben ondan zarar görmedim ki” diye cevaplayabiliyoruz. Böylelikle ahlaki açıdan son derece yakışıksız bir söz olan “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” sözüne uyup yaşantımızı sürdürüyoruz. İyilik, ‘karşılık beklenmeksizin yapılan eylemdir,’ demiştik. Bu da Allah rızası için yapılan bir eylemdir. Kendimizi yoklayalım; teşekkür edilemeyen bir iyilik yapar mıyız? Çoğumuz “Yaparız,” diyecektir. Ancak gerçekte öyle değildir. Güzel bir davranış yapıyorsak karşılığını bekleriz veya güzel ve iyi davranışları karşı...

Oruç Mucizesi ve beytülmal

Bölük komutanımız, rahmetli Ender Yüzbaşı yaman bir insandı. Ayda bir spor denetimine gelirdi. Denetimde egzersizlerin herhangi birinden (mekik, barfiks, uzun atlama vs.) başarılı olmayanları sopa ile döverdi. Buna tam dövmek de denmezdi aslında. Eğlencesine vururdu sopayı. Ancak şaka da olsa acıtmadığı söylenemezdi. Birisi başarısız olsa, adeta mutluluktan uçardı. Hem eğleniyor hem de dayak yiyorduk. Biz takım olarak cephe hattında idik. Yüzbaşı bölükten gelip bizim kaldığımız yere yaklaşınca, uzaktan hareket hâlindeki cipin kapısını açıp gövdesini dışarı çıkararak, elindeki sopayı sallar ve:  “Hey, ben geldimmmm.” diye bağırırdı. Denetimin bir ayağı da barfiksti. Barfiks, yüksek bir noktaya asılan bardan tutularak başın barın üzerine kaldırılması hareketidir. Barfiks, genel anlamda zor bir hareket olarak kabul edilir. Denetimi geçmek için üç barfiks çekmek yeterliydi. Barfiksi yapamıyordum. Dolayısıyla her denetimde üç sayısına ulaşamadığımdan dayak yiyordum. Şaka bile olsa gurur...

Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.

  Fazilet ve Mutluluk   Ne irfandır veren ahlâka yükseklik, ne vicdandır; Fazîlet hissi insanlarda Allah korkusundandır.                                               (M.Akif Ersoy)   Ahlaklı denildiği zaman kişinin toplumun hor gördüğü davranışlardan sakınan ve hoş gördüğü davranışlara  uygun yaşayan insan akla gelir. Ancak faziletli yani erdemli insan bununla kalmaz, iyi insandan beklenen, yapması zorunlu bulunmayan iyi davranışları yapmaya gayret gösterir.  Ahlak konusunda başkalarına hep örnek olur. (Ahlak Psikolojisi; Prof. Dr. Erol Güngör) Fazilet yani erdem sahibi kişiler, toplumlarda övülmüştür. Peki, nedir bu fazilet? Soruyu TDV İslam Ansiklopedisi’ne sorduğumuzda şu cevabı alırız: Kur’an’ın temel fazilet olarak ısrarla vurguladığı takva sahiplerinden bahsederken...