Utanmazsan dilediğini yap!
Utanmazsan dilediğini yap!
Hadis
“Çocuklara
altından çok, utanma duygusu bırakmak gerekir. Yaşlılar utanmadığı zaman,
gençler de zorunlu olarak arsız olurlar; nitekim, gençlere ve aynı zamanda
yetişkinlere verilecek en iyi eğitim, öğüt vermek değil, başkasına
öğütlediğimiz şeyleri yaşam boyunca uyguladığımızı göstermektir.” Platon
Platon, MÖ 427 - 347 yılları arasında yaşamış bir
filozoftur. Yani günümüzden yaklaşık olarak 2450 yıl önce yaşamıştır.
Yukarıdaki sözünü “Yasalar” adlı kitabından aldım. Demek ki 2450 yıl önce de
aynı ahlaki sorunlarla yaşıyoruz. Bu sorunları neden bu kadar yıl geçmiş
olmasına rağmen hala yaşıyor ve tartışıyoruz? Bunun elbette bir sebebi olmalı. Ağaç yaşken eğilir, atasözü bu
sebeplerden birisidir. Şehirde büyüyen çocuklar gibi ben de bu gibi sözleri
yani toprak, doğa ile ilgili sözleri duymakla beraber özümsememiştim. Önceki
görev yerimde lojmanın bahçesinde bir buçuk metre boylarında bir çam fidanı
vardı. Aşağıdaki birinci şekildeki gibi 20-30 derece kadar eğikti. Bu işten
anlayan bir abimiz ikinci şekilde olduğu gibi ağacı (ağaç yaş olduğu için
kolayca eğim aldı) düzeltip kalın bir tahtayı destek olarak dayadı. İki yıl
geçtikten sonra, destek çekilince ağaç üçüncü şekildeki gibi düz bir şekilde
kaldı.
Çocuk, dünyaya geldiği andan itibaren ilk model aldığı
kişiler anne-babasıdır. Çocuk onları kusursuzmuş gibi görür ve davranışlarını
örnek alır. Dolayısıyla anne-babanın doğru veya yanlış davranışları çocuğa
model olur. Arapça eleştiri anlamında kullanılan bir söz var: Senin aklın,
görgün, edebin buysa çocuklarının nasıl olacak?
Yabancı bir seyyahın Osmanlı İstanbul’unda yaptığı tespit
çok önemlidir: Osmanlıda çocuklar öğüt
alarak değil, kötü örnek görmeden yetişiyor!” Atalarımızın bu büyük
değerini Avrupa bizden aldı. Ne yazık ki biz de onlara tamamını verdik.
Bir sorunun, hastalığın çözülebilmesi-iyileştirilebilmesi
için öncelikle teşhis, yani sorunun farkına varmak ve sorun olduğunu kabul
etmek lazım. Bunlar kabul edilince, çözüm kolay olur. Platon ar, yani utanma
duygusunu öncelemiş. Gerçekten de kişiyi bazı davranışları yapmaktan alıkoyan
utanma duygusudur. Dolayısıyla bu duygunun özellikle çocuk ve gençlerde yok
olmaması için üstün gayret gösterilmeli.
Merhume Atiye Keskin’in (Allah gani gani rahmet etsin)
kitabından bir alıntı ile yazımıza son veriyoruz:
İstanbul’un dindarlığı ile tanınmış meşhur simalarından
birine, “Çıplaklar kampı” hakkında fikriniz nedir? diye sormuşlar:
Uygundur, deyince:
- Aman nasıl olur, siz ki İslam dini hakkında eser vermiş,
peygamberlerin ilmine tevarüs etmiş bir kişisiniz, nasıl olur da makûldur
dersiniz?
-İslâm ahlâkının en büyük elbisesi olan hâyâdan soyunan
kişinin, üzerindeki paçavradan da soyunmasının ne kıymeti vardır?!
Yine mükemmel bir ders ve zaman Allah razı olsun abi
YanıtlaSilAllah razı olsun
Sil