Günah keçisi
Günah keçisi dilimize bir deyim olarak yerleşmiş. Bu deyimi günlük hayatta sıklıkla kullanırız. Ancak atasözleri gibi deyimlerin de hikayesini bilmeden kullanıyoruz. Bu deyimin kökeni, Yahudi kaynaklarında yer alır ancak olayın gelişimi İncil'de de anlatılır. Musevilerin en kutsal bayramı olan, Yom Kippur'un ana temaları kefaret ve tövbedir. Bu bayramda dualar okunduktan sonra kura ile iki keçi seçilir. Biri kurban edilip, kanı kutsal sayılan yerlere serpilir. Diğer keçi ise “günah keçisi” olur. Din adamı ellerini keçinin üstüne koyar ve ulusun günahlarını itiraf eder. Bu keçinin sırtına, toplumun tüm günahları yüklenerek uçurumdan aşağı fırlatılır. Böylece insanların günahları sıfırlanmış olur! Günah keçisi uygulaması kalktı ama deyimi devam ediyor. İnsanımızda özellikle Ortadoğu kültüründe her zaman bir suçlu aranır. Bir hata ve yanlış eylem olduğunda genelde kimse üstlenmez; başka bir suçlu aranır. Kimse bu olay benim hatamdan kaynaklandı, demez. Trafik kazalarında dahi s...