Telefon adabı
Cep telefonları, ülkemizde 1994 yılında kullanıma girdi. 1994 yılında kullanıma girmekle beraber yaygınlaşması 3-5 sene sürdü. Cep telefonunu ilk aldığımda şöyle diyordum: “Cep telefonu önemli konuşmalar için kullanılması gerekir. Çünkü aradığınız kişinin uygun olup olmadığını bilemezsiniz. Sabit telefondan aradığınızda yerindeyse müsait olma ihtimali yüksektir. Yerinde değilse de cevap vermez.” Bu düşüncem sabit telefonların hemen hemen özellikle evlerde kullanımdan kaldırıldığı için değişikliğe uğradı. Cep telefonları kullanımı sabit telefon gibi oldu.
Cep telefonları yaygınlık kazanınca
olur olmaz saatlerde ve yerlerde kullanımı da yaygınlaştı. Hâlbuki kişinin özel
zamanları vardır. O özel zamanlar düşünülerek aranmalı. Elbette ki çok önemli
hususlar önemine göre saat mefhumu gözetmeksizin aranabilir.
Dost, arkadaş, akraba ile iş gereği
aramalar farklılık arz eder. Birinci kategoridekiler ilişkiye göre zaman
mefhumu gözetmeksizin aranabilir ancak iş görüşmeleri çok önemli değilse iş
saatlerinde yapılmalıdır. Yine çok önemli değilse bir işverenin veya
yöneticinin mesai saatleri dışında personeli araması da doğru değildir. Bu
saatlere öğlen saati de dahildir. Önem arz eden konular mesai saatleri dışında
çok önemli ve acil değilse mesaj ile yapılmalıdır. Bu konuda İrlanda ve Arjantin
hükümetleri bir adım attı ve 2021 yılında çalışanlara mesai saatleri dışında
e-postalara, telefon görüşmelerine veya diğer mesajlara yanıt vermemeleri için
yasal bir hak getirdi.
Memur olduğum ve memuriyet görevine
halka hizmet anlayışıyla baktığım için telefon numaramı kimseden esirgemiyorum.
Ancak telefon kültürü henüz yerleşmediği için iş sahiplerine verdiğim telefon
numaramı sanki her saate aranması için vermişim gibi bir düşünce oluşuyor.
Elbette ki çoğunluk öyle değil. Ancak telefon rehberimde üç bine yakın kayıtlı
telefon olduğunu düşünürsek ve olur olmaz saatlerde kendisinde telefon açma
hakkı görenlerin sayısı binde bir olsa bile üç kişiye karşılık gelir. Bu
kişilerden biri zamansız arasa yeter de artar bile.
Geçtiğimiz günlerde telefonumu verdiğim
bir vatandaş saat 23 sularında aradı. Telefonum o saatlerde sadece önemli
numaraları sesli çalmaya ayarlı olduğundan beni rahatsız etmedi. Ya bu ayarları
yapmasaydım? Ben erken uyuyorum. Bunu bilen dost, akraba ve arkadaşlar geç
saatlerde çok önemli değilse aramaz. Ancak binde bir içinde olan şahıslar her
zaman kendilerinde arama hakkı görürler.
Diğer taraftan telefon ile arayınca en
fazla üç kez çalmasına izin verip cevap verilmezse kapatmak gerekir.
Yönetim ve insan ilişkileri uzmanı aynı
zamanda hocam Nihat Aytürk , “Telefon Çaldırma ve Açma Kuralları” başlıklı
yazısında şöyle demektedir:
●
Bir defa çaldırıp kapatmak, hata oldu demektir.
●
İki defa çaldırıp kapatmak, beni ara demektir.
●
Üç defa çaldırmak, aç, görüşelim demektir.
●
Dört-beş defa çaldırmak rahatsız etmektir.
● Telefon çalınca açmadan kapatmak; hiç vaktim
yok, ben seni ararım demektir.
●
Telefon iki defa çalınca açılır. Telefonu
açmamak, bir daha arama demektir.
Gün içinde çok yoğun olabilir ve bazı
aramalara cevap veremeyebiliriz. Ancak ilk fırsatta telefonu kontrol edip dönüş
yapmalıyız. Dönüş yapmadığımız zaman arayan kişi bu davranışı unutmaz.
Mesajlarda da öyle bir durum var.
Özellikle WhatsApp mesajlarına dikkat edilmesi gerekiyor. WhatsApp’ tan cevap
verilmemişse kişinin konumuna göre bir kere hatırlatılır. Yine cevap verilmezse
tekrar o kişiyle mesajlaşmak yüzsüzlük olup o kişinin yanındaki değerinizi
gösterir. Veya o kişi cevap vermemekle dolaylı olarak "bana mesaj yazma" demektedir. Bu
durum yönetim kademesinde farklıdır. Bir yönetici cevap yazmazsa, yazdığınız
husus çoğunlukla olumsuz olarak değerlendirilir.
Telefon konuşmaları bir emanettir.
Dolayısıyla bir görüşmede yanınızda başka biri varsa, karşı taraftan izin
almadan sesi dışarı vermek doğru değildir.
Bu tespitler bizzat yaşadığım ve
karşılaştığım tespitlerdir. Herkesin düşüncesi farklı olabilir. Ancak benim
tespit ettiğim hususlar benim için çok önemli olup olmazsa olmazlarımdandır.
Bana göre medeniyetin yolu da gereği de budur.
Yorumlar
Yorum Gönder