Kayıtlar

Mart, 2024 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İmam-ı Cafer’in Nasihati…

Okuduğum kitapların özetini yani önemli gördüğüm bölümlerini çıkarmaya çalışıyorum. Bu yazıyı 20 sene önce yazdığım arşivimde buldum. Bir büyüğümüz okumam için Prof. Dr. Muhammed Ebu Zehra tarafından yazılan, “İslam’da İtikadi Siyasi ve Fıkhi Mezhepler Tarihi” adlı kitabı vermişti. 600 sayfalık tek ciltten oluşan bir kitaptı. Kitabı iki üç kez okudum. Çok istifade ettim. Bu kitabı mezheplerin ortaya çıkışı ve mezhepleri merak edenlere tavsiye ediyorum. Kitaptan İmam Ca’fer ’in (ra) nasihati ile ilgili bölümü aşağıya çıkardım. Rabbim istifade edenlerden eylesin: Rivayet edildiğine göre Irak'ın hadis bilgini ve Kûfe'nin vaizi Süfyan'ı Sevri, bir gün İmam Cafer'in meclisinde bulunuyordu. Cafer ise hiç konuşmuyordu. Süfyan-ı Sevri: -Benimle konuşmadıkça -nasihat vermedikçe buradan kalkıp gitmem, dedi. İmam Ca'fer de şöyle cevap verdi: -Allah sana bir nimet verirse, sen de bunun devamını arzu edersen, Allah'a hamd ve şükrü artır. Çünkü Allah Kur'an'ı Kerimde:...

Lider Yönetici!..

  Bir gün adil sıfatıyla tarihe geçmiş meşhur hükümdar Nûşîrevan, veziri Yûnân'a: "Bana, geçmişte yaşamış hükümdarların yaşamlarından, onların takip ettiği yollardan bahsetmeni istiyorum" der. Bunun üzerine Yûnân: "Onları, üç güzel sıfatlarıyla mı, iki güzel sıfatlarıyla mı, yoksa bir güzel sıfatlarıyla mı övmemi istersiniz? diye sordu. Nûşîrevan: "Onları üç güzel sıfatlarıyla öv" dedi. Yûnân: ●        Onların uğraştıkları hiçbir meşguliyet ve işte yalan görmedim. ●        Onların bilmedikleri bir şeyle uğraştıklarını görmedim. ●        Onların herhangi bir halde iken kızgın olduklarını da görmedim, dedi. Nûşîrevan : "Onları iki sıfatlarıyla öv" dedi. Yûnân: Onlar devamlı hayırlı işlerde koşarlar; kötü işlerden sakınırlardı,   dedi. Nûşîrevan: "Onları bir güzel sıfatlarıyla öv" deyince, Yûnân: Onların kendi nefislerini kontrol ve terbiye için gösterdikleri hâkimiyet ve cesa...

Beytü’l-mal

Beytü’l-mal, geniş anlamıyla devlete ait her türlü mal varlığının ve gelirlerin toplandığı, harcamaların yapıldığı yer demektir. Yani devlet malı, yani diğer adıyla hazine… Beytü’l-malda bütün ülke insanlarının hakkı vardır. Her bir fert ayrı ayrı hak sahibidir. Dolayısıyla devlet malını kullanırken bu bilinçle kullanmak lazım. Özellikle de kamu görevlilerinin  buna çok dikkat etmeleri gerekir.  Kamu malını kullanırken şöyle düşünmek gerektiğine inanırım: Kendi evimizde, özel işyerimizde eşyamızı nasıl kullanıyorsak -ki bu asgaridir kamuya ait işimizde ve işyerimizde de öyle davranmalıyız. Dediğim gibi bu ölçü asgaridir. Kendi evimizde israf ediyorsak -ki bu da nadirdir ve dinen de makbul değildir- devlet malını da israf edemeyiz.  Geçmiş yıllarda sıcak bir bölgede görev yaparken ziyaret ettiğim bir üst düzey kamu görevlisi, odasında klimayı açmış; öte yandan pencereyi  de açık bırakmıştı. Bu şekilde klimanın çok enerji harcayacağını söyledim. ‘Böyle güzel oluyor. Pe...