Gelin, Bizi Eleştirin!
Fransız düşünür Suarez, “Doğu” ile ilgili şöyle bir tespit yapar: “Doğuda eleştiri yoktur, kaside (övgü) veya hiciv (alay) vardır. Eleştirmen olarak geçinen adam ya över, ya söver; ya gökyüzüne çıkarır yahut yerin dibine batırır." Eleştiri sözlükte, “Bir insanı, bir konuyu, bir yapıtı, doğru ve yanlış yönlerini bulup göstermek amacıyla inceleme işi” olarak tanımlanır. Şöyle bir düşünelim mi? Eleştiriyi yukarıdaki tanımdaki hâliyle gördünüz veya duydunuz mu? İstisnalar hariç, ben duymadım ve görmedim. Dolayısıyla Fransız düşünür Suarez'in tespiti isabetlidir. Aslında eleştiri, bir kişiyi veya bir eseri geliştirmek için yapılır. Bizler, çevremizde bizi yapıcı eleştiri ile eleştirecek dostlara sahip olmadığımız için kendimizi tanımıyor ve geliştiremiyoruz. Çünkü bizler, güzel sözler duymak isteriz. Montaigne deyişiyle eleştirilmekten kaçarız. Oysa bunu kendiliğimizden istememiz, “Gelin, bizi eleştirin” dememiz gerekir. Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı adlı kitabın bi...