Sessiz Mucizenin İzinde…
İnsan, koşturmanın gölgesinde yaşarken nefesinin ve kalbinin ritmini çoğu zaman unutur. Oysa bir an dursa, bu sessiz mucizelerin pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğiyle yüzleşir. Dostum Dr. Mehmet Derviş’in dediği gibi: "Nefes aldığını hissediyorsan, hastasın demektir." Çünkü sağlık, bu ritimlerin fark edilmeden işlemesidir. İşte burada, insanın acziyetini ve Yüce Kudret’in sonsuz hikmetini anlatan bir sır saklıdır. Allah dileseydi, ne kalbin atışına ne de nefesin akışına muhtaç bir sistem yaratırdı. Ancak O, hayatı bu iki ritme bağladı. Belki de bununla insana şunu hatırlatmak istedi: "Sen, benim iznimle varsın." Kalbin her vuruşu, nefesin her dalgası, bir saat gibi işler. Saatin tik-taklarını duymazsın, ama o durduğunda zaman donar. Tıpkı kalbin sustuğunda hayatın durması gibi… Doğduğumuzda ilk nefesle dünyaya merhaba deriz; son nefesle de vedalaşırız. İkisi arasındaki tüm anlar, Allah’ın bize sunduğu bir emanettir. Peki ya bu emaneti nasıl taşıyoruz? Bir...