Seneca Ahlaak Mektupları 43. Mektup
43. Mektup
Senin kendine, benim bulunduğum yere yani Roma'ya bakarak değer biçmen doğru olmaz. Yaşadığın yeri göz önüne al. Komşular arasında sivrilen kimse, sivrildiği yerde büyüktür. Büyüklüğün belli, kesin bir ölçüsü yok ki! Bir karşılaştırma, büyüğü daha büyük yapar ya da büsbütün küçültür. Bir ırmakta büyük olan gemi, denizde küçücük kalır; bir gemiye büyük gelen dümen, ötekine küçük gelir. Şimdi sen bir eyalettesin, kendini hor görsen de büyüksün. Ne yapıyorsun, nasıl yemek yiyorsun, nasıl uyuyorsun; herkes araştırır, sorar, öğrenir bunu. Bu yüzden daha dikkatli yaşaman gerek. Herkesin gözü önünde yaşayabiliyorsan, evinin duvarları seni çok kez gizlemiyor, aksine koruyorsa sadece, işte ancak o zaman kendini talihli say. Çünkü daha emin yaşamak için değil, herkesin gözlerinden uzak suç işlemek için bu duvarlarla çevrildiğimiz kanısı var içimizde. Sana bir şey söyleyeyim de, bundan ahlakımızın ne olduğunu sen anla: Kapısı ardına kadar açık yaşayan insanı bulman zor olacak. Kapılara bekçileri diken kibrimiz değil, endişeli vicdanımızdır. Öyle bir yaşam sürüyoruz ki, ansızın evin içine bir bakıverseler, suçüstü yakalanacağız gibi geliyor. Gizlenmek, insanların gözünden kulağından kaçınmak neye yarar? Rahat bir vicdan, milleti toplar başına; vicdanı rahat olmayan, ıssız yerlerde bile endişeli, kuşkuludur. Yaptığın işler şerefliyse, varsın herkes bilsin, ne çıkar? Yok, yüz kızartıcı iseler, kimse bilmemiş neye yarar, değil mi ki sen biliyorsun! Bu tanığı hor görüyorsan yazık sana! 149
Yorumlar
Yorum Gönder