Kibir virüsü

Kimse, kimseyi küçümseyecek kadar büyük değildir, bilmelisin. Küçümsediğin her şey için gün gelir, önemsediğin bir bedel ödersin. Tolstoy

Kibirli insanlar kendinden rütbece-makamca büyüklere değil, daha düşük insanlara karşı kibirlenir. Dolayısıyla üst makam sahiplerine karşı gösterilen davranışlarla kibrin ölçülemeyeceğini düşünüyorum. Birçok kibirli insanın makamca üstü ile karşılaştığı zaman kibrinden eser kalmadığını bizzat gözlemlemişim. 

Kibir hastalığı dış ortamdaki virüs gibidir. Dış ortamdaki virüse karşı maske ile tedbir alınabilir ama kibir virüsü her zaman etrafımızda dolaşır. Bu nedenle bu hastalıktan korunmak isteyen kişi her zaman tetikte olmalı ve övücülerden uzak durmalıdır. Çünkü kibrin bir bulaşma şekli de övücülerin sahte övgüleridir. 

Makamlar ve mevkiler kibir, böbürlenme ve saltanat makamı değil, bilakis ağır sorumluluk makamlarıdır. Peygamber Efendimiz (sav), “Görevinin hakkını yerine getirmeyen amirlere, başkanlara ve yardımcılarına yazıklar olsun!.. Onlar kıyamet günü azabı görünce: Keşke hiç başkanlık yapmasaydık derler.” demiştir. 

Kibirli insan her haliyle belli olur. Giyim-kuşamında, yüz ifadesinde, bakışında, başını dikerek kimseye bakmamasında, oturmasında, gerilip yaslanmasında, yürüyüşünde, kendisi otururken insanları ayakta bekletmesinde, ses tonunda… (Ahmet Safa)  

Ünlü filozof Benjamin Franklin’in biyografi kitabında kibir ile ilgili tespitleri çok anlamlıdır. Bu tespitleri çokça okuyup zihnimize kazımalıyız: ‘Tutkularımız arasında belki de bastırılması en zor olanı kibir; ne kadar gizleseniz de, mücadele edip bastırırsanız ve yerden yere vursanız da bir türlü ölmez. Her fırsatta başını bir yerden çıkarır ve kendini gösterir.’ Kibre karşı verdiği savaş onu bütün hayatı boyunca uğraştıracak ve bu savaştan zevk alacaktı. ‘Zaman içinde muhtemelen sıkça karşınıza çıkacaktır. Çünkü bunu tamamen yenmiş olsaydım bile, bu kez de muhtemelen alçakgönüllü olduğum için kibirlenecektim.’

Kibir hakkında ne kadar yazılırsa yeridir. Çünkü bu hastalık sinsi olup kendini hastaya belli ettirmez. Bu nedenle bizi uyaracak dostların yanı sıra yüce Allah’tan dua ile destek istemeliyiz. Yazımıza bir forumda rastladığım bir kişinin kibir ile ilgili yorumunu yazarak son veriyoruz. 

“Bugün okuduğum bir yazıda mütevazi olduğumu zannederken ne kadar da kibirli olduğumu anladım. İnşallah bir an evvel kibrimden kurtulurum.”




Yorumlar

  1. Her zamanki gibi çok güzeldi.

    YanıtlaSil
  2. Çok teşekkür ederim

    YanıtlaSil
  3. Yine mükemmel bir konu ve yorum. Günümüzün en büyük hastalığı. Allah razı olsun...

    YanıtlaSil
  4. Rabb'im böyle hastalıklardan bizi korusun Rızasına uygun yaşayan kullarından eylesin. Kaleminize yüreğinize sağlık Defterdarım

    YanıtlaSil
  5. Üstadım kalemine yüreğine sağlık.
    Yazılarını çok keyif alarak okuyor ve gönülden takdir ediyorum 👏👏👏

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı sevgili kardeşim

      Sil
  6. Emeğinize sağlık üstadım, yine harikasınız..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Allah razı olsun sevgili kardeşim

      Sil
  7. Çok güzel ve anlamlı , tam bir ders alınacak yazı olmuş ama anlayana

    YanıtlaSil
  8. Teşekkür ederim

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ünvanlar ve Kendine Dönüş

Kalbin Secdesi

Düşmanları Dost Eden Başkan