Deprem
Yıl
1981. Elektrik tesisatçısıydım. Mesleğimi ilerletmek için İzmir İlinde altı
ay eğitim veren özel bir kursun akşam bölümüne kayıt olduk. Gündüz inşaatlarda
elektrik tesisatında çalışıyor, akşam ise kursa gidiyordum.
Çalıştığım
inşaat sanırım sekiz katlı büyük bir İşhanı projesiydi. Zemin katında geniş bir
alan vardı. Ön taraflarda duvar yoktu. Sadece kolonlar -beton dikmeler vardı.
Tavandaki aydınlatmanın elektrik kablolarının çekilmesi için elektrik borusu
döşeyecektim. Beton atılırken tavana döşediğimiz boruları duvarda birleştirip
kablo kutusu koyuyoruz. Ön tarafta duvar
olmadığından kutuyu beton dikmeye yerleştirmeye karar verdim. Merdiveni kolona
dayayıp yukarı çıktım. Çekiç ve keski ile kolonda kutuya yuva açmaya başladım.
Daha ilk çekici indirdiğimde bir bağırma sesi ile irkildim. Sesin geldiği yere
döndüm. İnşaattan sorumlu inşaat mühendisinin bağırarak yanıma geldiğini
gördüm. Bir an afalladım. Yanlış bir şey yapmamıştım. Başkasına mı bağırıyor
diye sağa sola bakındım. Kimseyi görmeyince bana bağırdığından emin oldum.
Yaklaşınca öfke ile "Ne yapıyorsun?" dedi. Binanın taşıyıcı kolonuna
nasıl çekiç vurursun. Allah'tan korkmuyor musun…?
O
güne kadar kolonların önemini kavramamıştım, öğretilmemişti de…
İnşaatta
bana bağıran kontrol mühendisi tüm işçiler gibi saat 08:00 de işe geliyor,
17:00 da işi bırakıyordu. Kurs bitti. Çok güzel bilgi edindik. Tabiri caizse
profesyonel bir usta olup Mardin'e döndük. Çok elektrik tesisatı çektik. Ne var
ki hiçbir inşaatta kontrol mühendisi görmedik. İnşaat, ustaların insafına
bırakılmış. Ustanın insaflı olup olmaması bir şey değiştirmiyor. Çünkü teknik
ve hayati bilgileri bilmiyorlar. Usta çırak ilişkisi içinde yetişmişler.
Çok
katlı binalar bizim kültüre yeni girmiş. Apartmanda bir daire satın alan kişi
müstakil bir evmiş gibi davranıp çeşitli tadilatlar yapıyor. Özellikle zemin
katlarda kurulan işyerleri geniş alan istediği için binanın taşıyıcı kolonunu
sanki müstakil bir daireymiş gibi kesip alan yaratıyor. Kolon kesmek binanın
hayati damarını kesmek gibidir. Tereyağından kıl çeker gibi sessizce kolon
kesilmez. Aksine çok gürültülü olur. Bu işlem yapılırken apartman sakinleri
büyük bir iş yapıldığını hisseder. Ancak adamın kendi tapulu alanıdır diye ses
çıkarmaz. Hâlbuki çoğu zaman apartman sahiplerinin bindiği dal kesiliyor.
Apartman sakinleri dal kesilip yere düşünce farkına varıyorlar ancak maalesef
geç kalınmış oluyor. Bu depremde bir haber okudum. Diyarbakır'da deprem sonucu
çok büyük bir bina yıkılıyor. Bu binanın altında büyük bir işyeri var. Bu
işyeri yukarıda anlattığımız gibi kolonları kesip kendilerine geniş alan
yaratmışlar. Bunu fark eden aynı zamanda avukat olan bir apartman sakini dava
açıyor. Dava sürerken bina yıkılıyor ve ne acıdır ki avukat enkaz altında kalıp
vefat ediyor. Bu nedenle apartman sakinlerinin bu tür tadilatlar konusunda
duyarlılığı elden bırakmaması lazım. Hatta tadilat için yöneticinin veya
yönetimin onayı alınıp yönetimin de bu işlerden sorumlu tutulması lazım.
Bu
işlerin insafa bırakılmayacak kadar önemli olduğunu ancak bir afet olunca
görebiliyoruz. Afet olunca hemen tedbirler alınıyor. Bir kaç yıl geçince deprem
unutulup işler kaldığı yerden devam ediyor. Eski görev yaptığım deprem
bölgesinde deprem sonrasında zemin artı üç kat imar izni veriliyordu. Çünkü bir
önceki depremde çok zarar görmüştü. İki üç yıl geçtikten sonra zemin artı dört
kata izin çıktı. Oradan ayrılırken zemin artı beş kat çalışması yapıldığını
duydum.
İnsanoğlu
unutkandır. Şimdi bir felaket yaşadık. Bugünden sonra önlemler alınıp mevzuat
sıkı sıkıya uygulanacak. Ancak muhtemelen tıpkı geçmişte olduğu gibi en fazla
dört beş yıl sonra aynı işleri yapmaya devam edeceğiz. Oysa
tecrübe kötü deneyimlerden ders çıkarmak ve bir daha tekrarlanmasına müsaade
etmemektir.
Ve
maalesef ders çıkarmayan bedel öder.
Bir
daha böyle ağır bedellerin ödenmemesi ümidiyle…
Ağzınıza dimağınıza ,yüreğinize sağlık sayın büyüğüm
YanıtlaSilRabbim razı olsun
SilYüreğinize sağlık ALLAH sızın gıbı kıymetli büyüklerımızı basımızdan eksık etmesın
YanıtlaSilAllah razı olsun
SilElinize sağlık sayın büyüğüm.
YanıtlaSil