Allah rızası mı Allah için mi?

Hak tarafından yaratılmışsın. Bu itibarla elbet o senin her şeyindir. Hattâ senin için onun rızasını istemek de hicaptır (ayıptır) ve bir derecedir. Madem ki seni vücûda getiren Hak'tır,  şu halde ona rızası için mi, yoksa kendisi için mi hizmet etmek lâzım gelir? Tabi ki sırf vazifen bunu icap ettirdiği için, Allah için yapmalısın. Yemen, içmen, uyuman, her şeyin, onun tarafından sana verilen emirlerin gereğidir. Bütün bunları da rızâ için değil, Allah için yap! 

Eğer bu hal hâsıl (sende) olursa, korkma... İşte hasbetenlillah yani sâdece Allah için olmak demektir. Bu hâli giydikten sonra çok çok ibadetlere lüzum kalmaz. Çünkü ibadetten maksat şu söylediğimiz hâli kazanmaktı. “Yakîn (ölüm) gelinceye kadar Rabbine ibâdet et”. Yâni güneş doğunca idare kandilini söndür! Her işini Hakk'ı görerek yap! İşte o vakit her şeyi Hakk'ın muvafakati (onayı) ile yapmış olursun." (Sohbetler- Kenan Rifai) 

Yaşamda bazen duyduğunuz bir söz veya okuduğunuz bir düşünce, bizi yoğun bir şekilde etkiler. Bu olay sık yaşanmaz. Ama yaşandığı zaman bizi sarsar ve yaşamımıza yeni bir yön verir. Bu konuda beni etkileyen söz ve davranışlar ile ilgili bir yazı hazırlığım var. İnşallah ileride tamamlanınca paylaşacağım. Yukarıda yer verdiğim alıntı da bunlardan biridir. Bu alıntıyı okuduğum kitabın sayfasını çevirirken birden beynimde bir şimşek çaktı. Geri döndüm. Defalarca okudum. Uzun yıllardır ifade edemediğim bir hali aydınlattı. 

Önce bir tespit yapalım ki yanlış anlaşılma olmasın. Çünkü üstünkörü okuyunca bende yanlış anlamıştım. “Çok çok ibadetlere lüzum kalmaz,” ifadesi ibadete gerek kalmaz anlamını taşımıyor. İbadetin tanımlarından biri olan dinî içerikli belli ve düzenli davranış biçimlerinden ziyade, yaşam biçimine dönüşmesini ifade ediyor.

İslam âlemi ibadeti yaşama aktarma konusunda sorun yaşıyor. İbadetler camilere veya belli zamanlara hasredilmiş. Oysa yaşamı Allah için olanlar her an ibadet halindedir. Bundan büyük bir nimet olur mu? 

Gün biterken hangi davranışlarımızı Allah için yaptığımızı gözden geçirelim. Allah için yapılan bir davranış karşılık beklenmeyen davranıştır. Bana göre iyi olan davranışlar, sevap maksadıyla değil Allah’ın yüce hatırı için yapılmalıdır. Çünkü Allah iyi davranışları asla karşılıksız bırakmaz.  

Yunus’un deyişi anlamlıdır: “Yaradılanı hoş gör yaradandan ötürü.” Burada insanların hatalarının Allah’ın hatırı için hoş görülmesi ve affedilmesi tavsiye edilmektedir. Bilinmelidir ki Allah’ın âlî hatırının gözetilmesi de bizler için bir ibadettir.

Yüce Rabbim yaşamımızın her anını ibadete çevirme idrakini bizlere nasip etsin.

 



Yorumlar

  1. Çok güzel tespitler Allah razı olsun canım kardeşim.
    Peki sürekli Allah’ı kandıranlara ve sürekli eli Allah’ın cebinde olanlara nasıl hoşgörüyle yaklaşacağız.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Kastınız Allah'ı kandırdıklarını zannedenlerdir. "Allah’ı ve iman edenleri aldattıklarını sanırlar. (Hakikatte) sadece kendilerini aldatmaktalardır. Farkında da değillerdir. (Bakara 9)".
      Müslümanlar bilinçli olmak zorundalar. İmmanuel Kant şu şekilde cevap veriyor: “Doğa, insanları yabancı bir yönlendirilmeye bağlı kalmaktan çoktan kurtarmış olmasına karşın, tembellik ve korkaklık nedeniyledir ki, insanların çoğu bütün yaşamları boyunca kendi rızalarıyla erginleşmemiş olarak kalırlar, ve aynı nedenlerledir ki bu insanların başına gözetici ya da yönetici olarak gelmek başkaları için de çok kolay olmaktadır. Ergin olmama durumu çok rahattır çünkü. Benim yerime düşünen bir kitabım, vicdanımın yerini tutan bir din adamım, perhizim ile ilgilenerek sağlığım için karar veren bir doktorum oldu mu, zahmete katlanmama hiç gerek kalmaz artık.”

      Sil
  2. muazzam bir yaklaşım rabbim bizleri rızasından eksik koymasın. kaleminize sağlık üstadım

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel bir yorum hocam yapılarınızı atlamadan sürekli okuyorum ellerinize ve yüreğinize sağlık

    YanıtlaSil
  4. Benim kanaatim insanların iş ve işlevlerini sağlıklı bir şekilde yapmaları için Allah işin çalışmaları salık verilir. Oysa Allah insanların işlerine Tabiki ihtiyacı yoktur. Tembelliği ortadan kaldırmak için iyi bir yaklaşım.

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ünvanlar ve Kendine Dönüş

Kalbin Secdesi

Düşmanları Dost Eden Başkan