Kibir Arttıkça Akıl Azalır


Hz. Ali’nin (r.a) torunu Muhammed (r.a) bir keresinde şöyle söylemiş: "Bir insanın içinde kibir arttıkça aklı azalır." Bu söz, kibirli olmanın insanın düşünme yeteneğini nasıl körelttiğini çok güzel anlatıyor. Özellikle toplumda ya da yönetimde önemli mevkilerde bulunan kişiler kibirlendikçe, sağlıklı düşünme yetilerini kaybetmeye başlıyor. Kendini beğenmişlik, insanı hem iyilik yapmaktan uzaklaştırıyor hem de zamanla aklını köreltiyor.

Birçok insan, mevki veya başarı kazandıkça kendini diğerlerinden üstün görmeye başlayabilir. Ancak bu durum, insanın gerçekleri görmesini zorlaştırır ve sağlıklı düşünmesini engeller. Kibir, kişinin öz farkındalığını kaybetmesine yol açar ve bu da hatalı kararlar almasına neden olur. İşte Hz. Ali’nin torununun bu sözleri, toplumda güç ve hiyerarşi ilişkilerinin nasıl işlediğini anlamamız için önemli bir ders içeriyor.

Kibir, çoğu zaman insanların dikkat çekmek için liderlik rolüne soyunmalarına ve bu yüzden daha çok hata yapmalarına neden olur. Bu tür bir yaklaşım, hem kişisel gelişimi hem de toplumun ilerlemesini olumsuz etkiler. Bu yüzden alçakgönüllülüğün ve öz eleştirinin hayatımızdaki yerini her zaman hatırlamalıyız.

Kibrin insana ve topluma nasıl zarar verdiğini düşündüğümde aklıma şöyle bir örnek geliyor: Bir çuval dolusu toz şeker düşünün. Nemli bir parmağınızla çuvaldan tek bir şeker tanesi alıyorsunuz. İşte o şeker tanesi, evrenin büyüklüğü içinde Dünya’nın yerini temsil ediyor. İnsan ise, bu küçücük Dünya’nın içinde, neredeyse görünmeyecek kadar küçük bir yer kaplıyor. Peki, hal böyleyken insanın kibre kapılması ne kadar mantıklı olabilir?

Evrenin büyüklüğü karşısında insan neredeyse bir hiçtir. Ancak Yüce Yaratıcı, insana akıl ve irade gibi büyük bir potansiyel bahşetmiştir. İnsan, doğayı değiştirme, hatta dünyayı yok etme gücüne sahip olsa bile, bu onu evrende daha büyük bir yere taşımaz. Kibir, insanı gerçeklerden koparır ve kendi küçüklüğünü unutmasına neden olur. Oysa akıl, insanın evrendeki yerini anlaması ve buna uygun bir tevazu göstermesi için en değerli rehberdir.

Yüce Allah, insanı bir damla sudan yaratmış ve ona inanılmaz bir potansiyel sunmuştur. Ancak bu potansiyel, kibir için bir araç değil; tevazu ve hikmet için bir vesile olmalıdır. Unutulmamalıdır ki, kibirli bir insan sadece aklını değil, insanlığını da kaybeder. İnsanı yücelten, başarıları değil; mütevazı bir şekilde varoluşun sırrına ermesidir.

 

 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ünvanlar ve Kendine Dönüş

Kalbin Secdesi

Düşmanları Dost Eden Başkan